41
Anadolu’da nefesin koruyucu ve iyileştirici gücüne inanılır. Sayıların, renklerin, sözlerin gücüne inanıldığı gibi.
Anneannem de inanırdı.
Kırk bir çörek otu alır, kendince, öğrendiğince, kalbinden geçen tüm iyi niyeti nefesine yükler, üfler, mavi bir kumaş parçasına bohçalayıp koluma iliştirirdi.
Rahatlardı. Ben de rahatlardım. Nazarlığı kaybedene kadar şans benden yanaydı.
O günler geçti. Anneannem artık yok. Ben büyüdüm.
Şahit olduğum bugünler için, kırk bir çörek otuyla küçük mavi bir bohça yaptım.
Yarın nefesimin hatırası neye dönüşür?
Koluma, aklıma ya da kalbime ilişip nereye varır?